Monday 25 January 2010

25.01.2010





153 hayvan ambulansı

Bana gelen maili kopipeyst ediyorum:



Sevgili arkadaslar,

Hayvanseverlerin bir kisminin konu hakkinda bilgisi vardir belki ama genel bir bilgi vermek istedim.

Hepimiz hergun trafige cikiyoruz ve bazen araba carpmis can cekisen veya yol kenarinda hareket edemeyip yardim bekleyen hayvanlara rastlayabiliyoruz.
Bircok kisi umursizca basina kalmasin, masraf cikarmasin, sorumluluk olmasin diye gecip gidiyor bazilarimiz ise kimi arayacagimizi nasil yardim edecegimizi bilmiyoruz. Zavalli deyip gidiyoruz.

Simdi artik bir HAYVAN AMBULANSI var!

Yapmaniz gereken "153" numarasini arayip "beyaz masayi" tuslamak. Oradan size ambulans yonlendiriyorlar.
Dolayisi ile koordinatinizi cok net vermeniz gerekiyor. Ambulans gelinceye kadar bekleyebilirseniz cok iyi olur...Yol tarif etmek gerekebiliyor.
Ambulans gonulluler tarafindan kullaniliyor ve veteriner ile birlikte techizatli olarak donatilmis. Yerinde mudahale yapabiliyorlarmis.

Bu numarayi telefonlariniza kaydedin ve lutfen (umarim gerekmez) yarali, sakatlanmis, carpilmis hayvan gordugunuzde arayip yardim isteyin.

Herkese sevgiler.
Web sitesini inceleyin, cok guzel hikayeler okuyacaksiniz.

www.kalbimizsokaktaatiyor.org

PS. Maili Istanbul'da yasayan cevrenize gondermenizi herkesin haberdar olabilmesi acisindan rica ederim.


Barinak Gonulluleri ve Hayvanlara Yasam Hakki Dernegi
A: Bahariye Caddesi, Dr.Ihsan Unluer Sokak No:14/2 34770 Kadikoy-Istanbul
T: 0216 449 90 52-53
F: 0216 449 90 51
GSM: 0533 574 25 23
E: info@bgd.org.tr



Bu ambulansı belediyeyle birlikte Barınak Gönüllüleri Derneği işletiyor.
Gönüllü stk elbette ve elbette para sıkıntıları var.
Ambulans giderlerine ortak olmak için hesap numarası:

IBAN: TR790006400000110820653507
Is Bankasi Caddebostan Subesi (1082) Hesap No: 653507
Barinak Gonulluleri Dernegi

Linki de burda.


ivedilikle



chavez haklı mı?
gerçekten amarika haitiyi işgal mi ediyor?
ediyordur.
ama sence deprem de mi onların işi?

beştaş




ah o sönsörüme damlamış lekeey

hasanlan zeynep



Thursday 21 January 2010

2010 - HRANT DİNK - 3 - PUŞT

"sustur.. sustur.. savaşın sesini sustur"



"umutsuzluğa alışma"

2010 - HRANT DİNK - 3 - PUŞT

"ergenekon caddesi değil hrant dink caddesi"

2010 - HRANT DİNK - 3 - PUŞT

Agos'un önü 14:30, 19 ocak, 2010



Tuesday 19 January 2010

a aç



bu da nerden çıktı böyle.
kar geliyormuş duydun mu?

yok geldi bile baksana.

haa hakkaten ha...bi kave yapsana içelim?

çatıdan atlayana dannnk diye simit atarım




dutan dutar
kalan sağlar kalmaz.

ödüm kopuyor 2

ödüm kopuyor 1




ödüm kopuyor misket ölücek diye...bikaç gündür, yok bikaç zamandır böyle bir korkum var. ve misket garip. yediği yemeği kusuyor. neden kusuyor ki?
öleceğini tahmin edip de hakkaten ölmesinden korkuyorum.
o ölmeyecek tabii ama ben nerdeyim? bu bi soru değil. yani soru ama cevap verme. hele sen hiç verme.
rüyamda misketin yok olduğunu görücem ve ağzımda tüylerle uyanıcam.
rüyamda, olacakları görmek korkusu çok somut bir korku ve aslında çok net şeylere, net dalaletlere delalet.
bunca küçülmek bunca paçavralaşmak, ne kırçıllı bi çaresizliğe delalet.
garip bir enerji ve garip olmayan bir öfkem var. öfke garip değil çünkü yabancı değil ama aslında yakın da değil. tanıdık herşey yakın olmuyor elbet. bölünmüşlüğüm net ama içerde. yani yün ördüğümü çok net hissediyorum, sanki hiç bitmeyen bir gün batımının turuncu ışığında ısısı değişmeyen bir köşede sadece nefes alıp veren ve yün ören gökçe. sonra bir köşede üşüyen ama bunu yadırgamıyan bir diğeri. yürümeden duran ama etrafı yürüyen ve bunu da yadırgamıyan gökçe. uyuyan iki gökçe. uyuyanlar fişten çekilmiş gibi. ve gene...gene...bana gözlerini dikmiş bi gökçe. neyse ki olmaması gereken gökçe yok. varlığı sadece yokluk yaratan gökçenin yok olması herşey için daha hayırlı. olmayan düzeni bozmanın alemi ne zaten. küçük nerde?
onu bilmiyorum. o gidip birilerinin bahçesinde solcan yiyor olabilir ya da kuş avlıyordur, bişeyler boğazlıyordur, uzaktan katılıyordur programımıza.
gökçe,
uzak dur benden.


ha bi de şey..neydi? ha korkma benden.

acaba korksam bişey değişir miydi?
korkmadığımı hangimiz söyledi?
ben.
o zaman doğrudur
ödüm kopuyor ama korkmuyorum.
gökçe çekilsene ordan ayağım acıdı kaç saattir aynı ayağımın üstünde duruyosun manyak mısın.
küçükken babam/nın ayağının üstüne çıkıp gezmek gibi değil ki bu.

Monday 18 January 2010

semi seriyovum

bir zamanlar "seni seviroyum" demek zordu..muş...mu?
öyle derdim ben. yani "sevi seviyoruy" demezdim hayır, '"semi seyiyorum" demek zor' derdim.
diyemezdim nedendir bilinmez.
belki bilinir de bilinmez demek daha klişe şairane olacak.
okuyucuya bırakmak bu gizi aman ne giz. bıraktım bu gizi oooh hükümsüzdür. çekinirdim. göz içine bakamayanlar gibi mesela.
brak ya.
öyle, tanıdığım tanımadığım kimselere diyemezdim "sei semiyoruv".
bana diyene cevap bile veremezdim.
"seyi seyiyovurm"

...

"ben de seni?"

....

"seni semiyorvum?"

.....


ne?
şimdi öyle mi ya.

Wednesday 13 January 2010

msgsü rıhtım





yatay kedi

"sanat" ve kedi

rıhtımda kız

Tuesday 12 January 2010

msgsü mavi rıhtım




klimt seda

a





deli cüneyt.

fikret ve seda ama odakta uyuyan battaniye.

rüyamda büyükada'daydım!







sezgihan ve saçları. bulutlar ve su. surat bey ve yanakları. flu ve flu. everthing ve karanlık.

rüyamda büyükada'daydım!







sezgihanla hiçbiryerde

Thursday 7 January 2010

şahika-esat-gökçe-sandalye-bico üçgeni

esat'ın verdiği ödeve evde çalışırken,
evin kendi ritmi, benim yavaşlığımı onaylıyoooooor gibiyyyydi.





bombalarrrrr



bombalarrrrrrrr



bommmballlaaarrrrrrr



ödev,
herhangi bir hareketi
mümmkün olduuuğuu kadar ağııırrrrr yapabilmekle ilgiliydi.
disiplinli, ritmi ve bütünlüğü bozulllllmadan,
kendi vücudunun sınırrrrlarını hemm araştırrarrakkk
hemmmm de zorrrrlıyarak yapmamız gerekenn.
bu sırada sonuca değilll sürece odaklannnmamız gerektiğini annnlıyarak,
birr sürü noktalardannn oluşan çizginin üzerinde ite ite yürürrrrkenn tümmm o noktalara her yanımızzzz deyyyeerekkk ilerrliyorrrr,
herrrrşeyimizi hareketinnn ağıırrrrr akışşşkannlığıına
bırakıyoruzzzzz.


BIRAKABİLİRSEK TABİİ!!!

pink floyd - biding my time



wasting my time...
bu resmin en alt leyırında pink floyd dinliyorum.
you you bu pink floyd motivasyonu değil.
onu demiyorum.
dediğim şu ki
bişey demiyorum.
diyecek olsam derdim,
bunu yapmazdım.

"veysting may taym vit vumıniş aydentiti prablım"

hani...

mesela..

falan...




(boş işler için kadın satılır. sipariş alınır.
tel no 0530 378 35 35)

Wednesday 6 January 2010

yılın görünen flu başı

bir ocak sabah sabah burgaz ada meydanı duman dumandı





2010 yılının parlak başı



manipüleytıd bay cem kamaoğlu