işte erasmus ve işte bizim 19.kat
1- Brendan (irlanda)
2- Lara (Portekiz)
3- Max (Almanya)
4- Sofi (Almanya)
5- Ekin (Türkiye Paris)
6- Joel (Fransa)
7- Chiara (İtalya)
8- Rafa (Portekiz)
Monday, 30 June 2008
Friday, 20 June 2008
Sunday, 15 June 2008
die lange nacht der museen augsburg
Ondört Haziran iki bin sekiz, Augsburg'da tüm müze, galeri ve konser mekanlarının gece boyu açık olduğu tarih. Şehrin her tarafında müzik, dans, tiyatro ve sirk gösterileri, sergiler oluyor. Biz de bir Dom Platz bir Rathaus Platz bir Ulrichs Platz dolanıp durduk. Öyle çok ahım şahım performanslar yoktu ama mesela Evangelische Ulrichskirche'de barok müzik yapan genç kuartetin (klavsen, cello, barok yan flüt, blok flüt), yanlarındaki genç tenör'le verdiği mini konser gayet başarılıydı.
Sonra Rathaus'un arkasındaki Ellias-Holl-Platz'da seyrettiğimiz dans tiyatrosu da pek şekerdi. Avrupa'da sirk ve cambazlık okullarının olması ne kadar güzel. Ben de küçüklüğümde sirklerden korkmakla beraber, bir sirke girip dünyayı gezme hayalini hep kurmuşumdur. İşte şimdi ancak tek tekerli bisikletim ve üç topumla uğraşıyorum...Bu grubun adı oko sokolo idi ve gösterilerinin adı da Living room. Oko sokolo bir kadın ve bir erkekten oluşuyor. Bu da web adresleri:
http://www.okosokolo.de/index.htm
İkisi de almanlar. Modern dans ve ip cambazlığı karışık bir gösteriydi. Koreografileri çok kendilerine hastı. Biebielerine bakışlarından gerçekten aşık oldukları hissediliyordu.
En son da fransız sirk grubu (bunların hepsi 'yeni sirk' elbet) Tréteaux du Coeur Volant: Cocons'u izledik Rathaus Platz'ın tepesinde. O da başarılıydı. Bu da web siteleri:
http://coeurvolant.site.voila.fr/
Sonra Rathaus'un arkasındaki Ellias-Holl-Platz'da seyrettiğimiz dans tiyatrosu da pek şekerdi. Avrupa'da sirk ve cambazlık okullarının olması ne kadar güzel. Ben de küçüklüğümde sirklerden korkmakla beraber, bir sirke girip dünyayı gezme hayalini hep kurmuşumdur. İşte şimdi ancak tek tekerli bisikletim ve üç topumla uğraşıyorum...Bu grubun adı oko sokolo idi ve gösterilerinin adı da Living room. Oko sokolo bir kadın ve bir erkekten oluşuyor. Bu da web adresleri:
http://www.okosokolo.de/index.htm
İkisi de almanlar. Modern dans ve ip cambazlığı karışık bir gösteriydi. Koreografileri çok kendilerine hastı. Biebielerine bakışlarından gerçekten aşık oldukları hissediliyordu.
En son da fransız sirk grubu (bunların hepsi 'yeni sirk' elbet) Tréteaux du Coeur Volant: Cocons'u izledik Rathaus Platz'ın tepesinde. O da başarılıydı. Bu da web siteleri:
http://coeurvolant.site.voila.fr/
Friday, 13 June 2008
şimşekler
Hafif ağır çekim Augsburg şimşekleri.
Şimşeklerin gökyüzünde çizdikleri yolları neden böyle çizdikleri haaalaaa bilinmiyor sanırım.
Ne güzeller ama...
Şimşeklerin gökyüzünde çizdikleri yolları neden böyle çizdikleri haaalaaa bilinmiyor sanırım.
Ne güzeller ama...
Thursday, 12 June 2008
Wednesday, 11 June 2008
bir de baktım
dışardan önce guaş, sonra yağlı boya, şimdi de plastik boya kokusu geliyor. herhalde biri boya pişiriyor ve pişirdikçe boya değişiyor...olmalı öyle değil mi?
güneş sadece doğup batmasa da mesela bir doğsa bi batsa, bi inse bi çıksa kafasına göre, biz tahmin edemesek batacak mı doğacak mı. öööle oynasa ya
göğe yakın olmak iyi.
ben iyiyim.
çalışmaya çalışıyorum!
güneş sadece doğup batmasa da mesela bir doğsa bi batsa, bi inse bi çıksa kafasına göre, biz tahmin edemesek batacak mı doğacak mı. öööle oynasa ya
göğe yakın olmak iyi.
ben iyiyim.
çalışmaya çalışıyorum!
Tuesday, 10 June 2008
taze müzik
Dinle:
http://profile.myspace.com/index.cfm?fuseaction=user.viewprofile&friendid=181371526
Dinle:
http://www.bratsch.com/ ve ayrıca http://www.myspace.com/lesbratsch
Burlardan devam et...
http://profile.myspace.com/index.cfm?fuseaction=user.viewprofile&friendid=181371526
Dinle:
http://www.bratsch.com/ ve ayrıca http://www.myspace.com/lesbratsch
Burlardan devam et...
Monday, 9 June 2008
Gökçe Augsburg'da ne yapıyor?
Throw throw catch catch
at at tut tut
Throw throw catch catch
at at tut tut
Throw throw catch catch
at at tut tut
Throw throw catch....thad!
at at tuuuu...path!
Throw thad!thad!
at at thad! thad! thad!
thad!
thad! thad! thad!
thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!thad! thad! thad!
Sunday, 8 June 2008
Beşiktaş Çay Bahçeleri Gitmiş
Evet İstanbul bir köşesini daha elletti. Döndüğümde İstanbul'un adını da değişmiş bulmaktan korkuyorum. En son on günlüğüne geldiğimde ilk iş oraya gidip oturacağımı planlıyordum ama ah kafama sıçayım gidemedim. Keşke gitseymişim. Öyle fena geldi ki bu şimdi bana. Bir anda yıkım kararı alınıyor ve uygulanıyor, sebep belirten kimse yok ancak '...olarak iddia edildi' ya da ' ...söyleniyor' gibi ifadeler kullanılıyor. Danışıklı dövüşler falan filan...
Herneyse. Asıl içimi sıkıştıran şey halka açık alan kalmaması durumu. Daralıyor içine doğru. 2010 kültür başkenti. idolümüz Dubai. Heryer alışveriş merkezi.
Bu tip olaylar basında da yer almıyor. Hürriyetti şuydu buydu, boyalı basın ana sayfada magazin haberi veriyor. Hele hele yıkım haberlerini ara ki bulasın...bırak sebebini bulmayı...Offf...
Saturday, 7 June 2008
amman cevriye hanım
Yeni ev arkadaşım Cevriye. Kırk öroya aldım. Üzerinde durmak...Nasıl desem...Eğer üzerinde durmayı becerebilirsem bir gün, o günden itibaren bir daha hiç ama hiç düşmeyeceğim; ne kaldırımdan, ne yataktan, ne bisikletten, ne camdan, ne uçaktan, ne ipten. Öyle bir denge işi. Şimdilik duvara ve dolap kapağına tutunarak denemeler yapıyorum. For fördır informeyşın pliiz clik hiya:
red's dream
Ha bu arada elime üç dikiş yedikten üç gün sonra yağmurlu havada kayıp kırmızı bisikletimden düşüp her köşemi yara falan yapmadım hayır! Kim çıkarıyor bu yalanları yahu! Bu olaydan dört gün sonra da partiye gittiğim evin önüne bağladığım kırmızı bisikletimin kilidini itinayla açılıp da bisikletimi çalmadılar hayır! Sabahın altısında sarhoş sarhoş polise gidip zabıt mabıt hiç tutturmadım zaten. Augsburg profesyonel bisiklet hırsızlarıyla dolu değil! Kime sorduysam bisikleti bu veya geçen hafta içinde çalınmış falan da değil. Hele hele eski bisikletten hiç ses çıkmadığı için aynı bisikletin yenisini sipariş verdiğimi de nerden çıkarıyorsunuz canım!
Pavyon maymunu (Pavian monkey'si)
Eve yakın Pavian diye bir bar var. Eski üç katlı bir binanın giriş katı ve bahçesini kullanıyorlar. Gizli bahçenin daha mütevazi ve genç olanı. Ben seviyorum burayı. Sevmemin asıl nedeni ise ilk görüşte aşık olduğum maymun. Pavian'ın her yerinde maymun oyuncakları, resimleri, fotoğrafları var. Bu maymunu çalmayı düşünüyorum ama acaba yerine başka bir maymun mu bıraksam diye düşünüyorum. Neyse bu proje düşünme ve geliştirilme aşamasında henüz...Şşşş...
MAYMUNLA MAYMUN OLMAK:
1- Pavyon maymunu onca alkolden sonra çeşitli fevri hareketlerde bulunurken, Güliz arkadaşımız onu sakinleştirmeye çalıştı
2- Fakat Pavyon Maymunu onu da zorla kendi tarafına çekmeye çalışıyordu, aralarında başka bir elektrik olduğu gözlerden kaçmıyordu
3- Sonunda olan oldu
4- Pavyon maymunu tüm gece elinin altında birası, belki arar diye kara kara telefonuna bakarak bekleyip durdu...
MAYMUNLA MAYMUN OLMAK:
1- Pavyon maymunu onca alkolden sonra çeşitli fevri hareketlerde bulunurken, Güliz arkadaşımız onu sakinleştirmeye çalıştı
2- Fakat Pavyon Maymunu onu da zorla kendi tarafına çekmeye çalışıyordu, aralarında başka bir elektrik olduğu gözlerden kaçmıyordu
3- Sonunda olan oldu
4- Pavyon maymunu tüm gece elinin altında birası, belki arar diye kara kara telefonuna bakarak bekleyip durdu...
Schrift workshop'u
Geçen akşam okulda yazı workshop'u vardı. Gece oniki'ye kadar okulda kalıp mürekkeple denemeler yaptık. Dersi alan insanlar gibi olmuyor tabi bir kere gidip denemek ama olsun güzeldi. Schrift dersi hocası Heitman, bulduğu yeşil dalları getirmiş onlardan kalem yapıp öğrencilere dağıttı. Biz de yaptık kendimize. Tesadüfen alt katta bir kokteyl vardı, ordan da bedava şarap içtik. Oooooh.
Ne güzel böyle okulda gecelere kadar kalmak, içmek, çizmek, yapmak, etmek; böylece okul, mekan olarak da alışkanlık olarak da hayatına giriyor işte...aah ah..
1- Malzemeler
2- Heitman öğrencilerle ilgilenirkene
3- Güliz ve karalaması
4- Schrift atöylesinin duvarına çizilmiş sessiz çam ağaçları
5- Kompozisyon yoksunu yazı denemelerim (fotoğrafta kompozisyonu yakalayabilir ya da oluştururken yazı ve resimde nasıl bu kadar kabız olabiliyorum anlamıyorum)
Ne güzel böyle okulda gecelere kadar kalmak, içmek, çizmek, yapmak, etmek; böylece okul, mekan olarak da alışkanlık olarak da hayatına giriyor işte...aah ah..
1- Malzemeler
2- Heitman öğrencilerle ilgilenirkene
3- Güliz ve karalaması
4- Schrift atöylesinin duvarına çizilmiş sessiz çam ağaçları
5- Kompozisyon yoksunu yazı denemelerim (fotoğrafta kompozisyonu yakalayabilir ya da oluştururken yazı ve resimde nasıl bu kadar kabız olabiliyorum anlamıyorum)
Subscribe to:
Posts (Atom)