Giderayak koşmaya başladım. En fazla 10 km koştum 93 dakikada. En az 6,5 km koştum 42 dakikada. Dün de Kung Fu dersine girdim. İstanbul dönüşü devam edeceğim. Baharda da kanu yapacağım. Spor dolu bir insanım mantar sporu. Evet Ekin'e de bir mantar atlası aldım. Mantarlar çok ilginç yaratıklar, seneler boyu bitki ya da hayvan sınıfına tıkıştırılmaya çalışıldılarsa da artık özgürlüklerini ilan ettiler ve mantar sınıfını kurdular.
Mantarlar var çünkü mantarlar!
Toplandım, evimi başka eve taşıdım. Benden sonra bu küçük fakat bulutların arasında odaya gelecek olan isviçre fransızı çocuğa evin 8de 1ini bırakıyorum (eşya babında, evi alıp da götürmek değil haşa). İstanbul'u özledim mantar spor! Augsburg'da sıkıcı soğuklukta bir kış daha beni bekleyecek, üstelik bu sefer Schubert Lied'lerinden
fazlasını öğrenmem gerekecek almancaya dair.
Bu arada zayıfladım. Yani artık Eichhörnchen diyebiliyorum. Domuz göççe değilim artık mantar spor göççeyim. Mantarlığımı alamazsınız benden! Sporlarım dünyayı saracaklar.
Aamimimimimimimimimimiimimimimimimimimimimimi
gökçe?
Mösyö Öberjin sonunda hayata gözlerini yumdu güzel ve baharı unutmayan çiçek kokusuyla...
Elveda Mösyö Öberjin. Ben seni seviyorum...
1- Mösyö Öberjin'in kadavrası...
2- 10 km koştuktan sonra ayakkabıyı ayağımdan soymamla gördüğüm kan toplaması durumu.
3- Bir daha kan ve su toplaması olmasın diye aldığım iptidai yöntemin resmi. Bu noktada dedemi hatırladım. Herşeyi kendi biriktirdiği/atamadığı parçalarla yeniden yaratabileceğine inanan, belki de bunu kısmen gerçekleştirmiş olan dedeme burdan sevgiler gönderiyorum: Aloha dede! (bu arada işe yaradı bandajlar)
4- Son bir güneş batışı, yanmış bulutlar
Saturday, 23 August 2008
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment