sen karanfillerle bezenmiş yataanda sevişiyordun deeeeeeeeeeeermişim.
yok ama şu ara üzerinde durduğum konu çocuklar, beklentin olmadan beklemek ne demektir?
mesela "hayat" mıdır? hani, hayattan bir beklentin ya da hayalin olmadan beklemekse yaşamak mesela, o zaman beklediğin şey ölümdür ancak, ama ölüm beklenti değildir çünkü istesen de istemesen de olacak olan şeydir. öyle değil mi?
peki birinden beklentin olması ne demek? beklentin ya da beklentilerin olan insanla olan ilişkin, bişey beklemediğinle biriyle olandan farklıdır. öyle değil mi? beklentiler arttıkça, nedense o kişiyle olan bağın da kalınlaşır ya da derinleşir. yani ilişki, bir beklentiler yığını mıdır gergin iplerle karşılıklı kancalanmış?
ha?
ben sanmıyordum ve istemiyordum böyle bir tanım fekat sanırım böyle bişey var ha ne dersin?
ne dersin diyorum??
öyle.
...
mesela eğer bir trenin gelmesini beklemiyorsan, istasyonda oturur musun birşey bekler gibi?
ben otururum gerçi...herneyse.
beyin spazmı dediğim şey böyle birşey. yani beyinde sinir olmadığından, beynimi yeseler de hissetmiyorum
fakat...duruyor mesela beyin böyle bazen..olmadık yerde zamanda. duruduru veriyor. pek duru bi duruş değil.
bir anda hiçbişey bilmiyorum.
sonra bir anda kulaklarım yeniden duymaya başlıyor.
bence kanserim ama daha olmadım.
sence?
neyse işte hava sıcak, soğuk falan. yok sıcak. su souk.
hava sıcak su souk, havadan sudan çektiklerimiz.
iyi günler
Wednesday, 12 May 2010
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment