Thursday 11 October 2007

10.10.2007






Bugün etrafı toparladım bulaşık yıkadım sonra çıktım ve terziye gittim çünkü şu anda perde niyetine astığım çok narin ve hoş kumaşları boynuma takarak değerlendirmeye karar verdim ve buraya perde yapmak niyetiyle getirmiş olduğum kumaşın kenarlarına makina dikişi yaptırmam gerekiyordu. Terziye girdim içerde iki kadın oturmuş dikiyorlardı biri daha gençti.
'aaa...Sprechen Sie Englisch?' diye sordum, kadın 'neiiinnn' dedi, ay malesef hiç bilmiyırum der gibi. Ardından bana sordu 'Sprichst Du Grechisch?' 'neiinnn' dedim ben de, sonra sordum 'Sprechen Sie Itelienisch?' 'Hah!' dedi güldü daha orta yaşlı olanı, yanındaki genç kızı göstererek o biliyor dedi. Çok şaşırdılar. Kıza derdimi italyanca anlattım, perşembe günü gidip alacağım.
Saat 15:30'da almanca dersi vardı, o saate kadar evimize yakın bir arka sokak meydanında keşfettiğimiz cafeye gidip tatsız iki kahve içtik ben de fotoğraf çektim. Herşey güzel ve çok şeker ama bir problem var, yaşlı teyze görmeye pek zor dayanıyorum ve burası yaşlı teyzelerle dolu. Özellikle biraz daha minyon ve bakımlı olanlarını görmek zor oluyor. Hemen aklıma anneannem geliyor ve tutamıyorum. Kahvemizi içtikten sonra cafeye girdim tuvalete gitmek için. Minicik bir kafe, üç masa vardı. Arka masada beş tane teyze oturmuş kahve içip sessiz sessiz sohbet ediyorlardı. Benim şapşal şapşal bakındığımı görünce tuvaleti aradığımı farkedip, bana tuvalete giden kapıyı gösterdi içlerinden biri. Bir anda içimi ateş kapladı. Kendimi tuvalete atıverdim ve N'apiim ağlamaya başladım. Bir anda. Kamburu olan küçülmüş bir teyzeydi, yüzünda hafif makyaj vardı saçları da hafif kabartılmıştı; minik bir sesle, kamburundan dolayı kaşlarını kaldırıp da bakabildi yüzümün olduğu yere. Tuvalette gözümün önüne anneannem geldi, bir sürü hali. Ve öldükten sonra da ölmeden önce de, onu görmeye az vakit ayırdığım için bundan pişman olacağımı ve acısını çekeceğimi tahmin ettiğim geldi aklıma. Daha fena oldum. Sonra ağladıkça teyzenin görüntüsü ve sesi yavaş yavaş parçalara bölünerek silinmeye başladı. Ağlamam durdu...


...


Okuldan dönerken bindiğimiz tramvayda önümüzde bir bebek vardı arkasına dönmüş oturan. Ben de fotoğrafını çektim. Onu da anneanneme benzettim..