Thursday 16 July 2009

Bill Brandt

Not al.

Bill Brandt Exhibition

çok güzelsin ah

bir su
su gibi
sanki

dirseğimle eğdiğim ama devirmediğim bardak.
aynı eğimde içinde dalgalanan suyla duruyor.
o eğimde.
daha dik değil.
daha düz ya da daha eğik değil.
tam o eğimde.
o eğiklikte duruyor.
sanki başka yolu yok.
daha eğilse akmaya başlar ve çok kısa sürede biter gider.
hiç eğilmese, durur kalır. kaldığı gibi de kalır sonsuza dek.
o eğim.
sıcak.
değil az sıcak.
soğukumsu sıcak.
ılıkımsı serin.
serin evet serin kesinlikle serin.
o eğimde kolumdaki birkaç tüye deyen tüy.
nefes alsam belki de çoktan rüzgar götürür.
bardak.
su.
sallanan su.
burda canlı olan bardak, her ne kadar hareket eden su da olsa.
midemdeki boşluk.
midemdeki boşluk.
midemde nefesini tutan boşluk.
boşluğun nefesi.
yok o herşeyin nefesi.
top yekün nefes
duran.
bardağı izleyen.
bardağın içindeki suyu şimdilik yok farzeden.













sessizliği yaran rutin ray


sesi.


özledim mi ne

ama o değildi söylediğim anladın mı?

anlamadın çünkü bardağı izliyordun pür dikkat.
devrilecek miiiiiiiiiiiii
devrilmeyecek mi.
yoo..
yoo yooo!

ıslak toprak kokusu falan işte.
burda

hep
burda

burda gel
sin.