Saturday 27 October 2007

27.10.2007

Parsi'teyim saat 14:18 ve daha hiç birşey yemedim çünkü 11'de kalkıp temizlik yaptık. Banyonun en iğrenç yerlerine kadar temizledim. Şimdi Marc geldi ve birlikte kahvaltı yapacağız. Dün Ege'yle buluştuk evini gördüm Ekin'le St.Germain arasında minik şeker bir evi var.
Gece Ekin'le içmeye çıkar gibi yaptık ama gene birşeyler olmuyor tam anlamıyorum. Ekin'in arkadaşları olmadığı vakit yanımızda, zaten isteksiz oluyor. İçkisi çok geliyor sıkılıyor eve girmek istiyor. Belki de benden sıkılıyor ve bunu kendine de söylemek istemiyor.İşte dün gece de ben ittirebildiğim kadar ittirdim, en son Pantolon denen barda isteksizce otururken, 'biramızı bitirince kalkalım'ken yanımıza oturan gruptan bir çocuğun 'fenomenoloji nedir ki?' sorusunun üstüne sanırım en az bir bir saat daha kaldık. Ben her ne kadar çabalamaya çalıştıysam da bir süre sonra konuştuklarını anlamamaya başladım. Sıkıldığımı, anlamadığımı belli etmeye çalıştımsa da Ekin, ben çakmağı masaya fırlatana kadar anlamadı. Ben kendisine bu yaptığının ayılık olduğunu söyledim. Sonra beni kaba buldu falan...
Hala sinirli olduğum için bu kadar kötü yazıyorum sanırım...
Herneyse.
Hava beyaz ve serin...