Tuesday 27 May 2008

dikişler

Bu arada dikişler





(yeşil değilmişler ayol! Yeşil olan Yufus'unkilerdi sanırım)

minik kaleidoskop




Bugün Augsburg'u gezdim gene. İki ay sonra dönecek olma fikri yavaş yavaş ayağımdan saç diplerime, saç diplerimden ayağıma gidip geliyor elektrik misali. Pek sıkıntılı. Terk mi ediyoruuuum, terk mi ediliyoruuum.Hangisi daha fenaaaa..Aslında ikisi de tabi. Küçükken kandırırlardı 'üzülme geri gelirsin canım kaçmıyor ya!'. Kaçmaz mı canım! Bırak da ağlasın çocuk, sonradan çıkmasın anksiyetesi...
Neyse...

Hava çok sıcaktı, Augsburg çok güzeldi. Bir sürü 'ANI' fotoğrafı çektim. Yani 'FOTOĞRAF' çekmeye çıkmadım 'ANI' çekmeye çıktım. Sanki şimdiden anı olmuşlar gibi baktım çektiğim her fotoğrafa çektikten sonra. Az mazoşist değilim tabii orası öyle. Keşfetmediğim yeri, görmediğim karanlığı, duymadığım sesi kalmasın diyen tiz bir kız sesi çınladı durdu kulağımda. Eve döndüm sonra ve eski Augsburg'un sokaklarını bırakıp da eve dönmek bile kötü geldi.


Neyse Gökçe sus...Ne var bu akşam dolunay mı allaaaşkına??