Monday 11 February 2008

pinakothek




Bugün Pinakothek der Moderne'de idik annemle beraber. Gene süre yetmedi tabi. Baharda bir gün vitamin alıp sabahtan akşama kadar orada dolanmazsam tatmin olamayacağım. Biraz müze kısmına biraz da süreli sergilere baktık. Müze kısmına endüstriyel ürünlerden başladık. Macintosh'un , IBM'in ilk bilgisayar ve laptop tasarımlarından, BMW'nin ilk motosikletlerine, Thonet'in art nouveau sandalyelerinden, 60'ların 70'lerin plastik radyo tasarımlarına kadar bir sürü nesneyi bir arada gördüğümüz anakronik hayali bir gezinti yaptık ilk kısımda. Müzenin ışık tasarımı öyle iyi yapılmış ki cam vitrin arkasında olmadıkça herhangi birşeyin fotoğrafını gayet profesyonel bir şekilde çekebiliyor insan.
Devamında çok hızlı bir şekilde
Bu arada Pinakothek der moderne'nin logosundan, eser isimlerine, kataloglara kadar her yerde DIN kullanılmış. Tüm antipatime rağmen geçekten o yapıyla çok iyi uyum sağlamış ve aslında kabul etmeli ki iyi ve doğru tasarlanmış bir font ailesi DIN. Antipatimin nedeni aslında tamamen benim yetersizliğim ve font tecrübesizliğimle ilgili. Herhangi bir tasarımda 'yazı' kullanmak istediğimde tecrübesiz gözlerimin ilk hamlede zart diye onu seçmesinden hissettiğim yenilgi duygusu. DIN'in hep bana karşı kazanması. Sanki sürekli S.O.S. oynayıp oynayıp bin defa kaybediyormuşum gibi hissetmiştim kitap projesini yaparken. Herneyse...
Sonra süreli sergileri şöyle bir geçtik