Tuesday 13 May 2008

Rüyada Werbung* görmek

Teşvikiye'deki evde pencereden dışarı bakıyordum. Yan apartımanın kapıcısı dahil tüm sakinleri kendilerine bir eğlence düzenlemiş eğleniyor, kahkahalar atıp bağırıyorlardı; apartımanın önüne kırmızı bir trambolin germişler, onun üstüne çıkıp yükseklere zıplayıp epey havada kalarak tekrar iniyorlardı. Birkaç genç çocuğun üzerinde daha da yükseğe çıkabilmek için tasarlanmış kırmızı deri kılıklar vardı; bu kılıklar iki bacağın birlikte içine girdiği ve belde bağlanan tek bacak pantolon gibi birşeydi. Kollarını da uçak gibi açık tutacak bir destek vardı arkalarında ve hakikaten de baktığımda bana vertigo hissettirecek kadar yükseklere, bulutların arasına kadar çıkyorlar, orada bir süre asılı kalıp çığlıklar atarak aşağıya inip tekrar zıplıyorlardı. Onları izlerken gözüm karşı çaprazdaki yüksek duvarlı ve parmaklıklı bahçenin dışında, birbirlerinin üstüne çıka çıka bahçeyi görmek isteyen insanlara takıldı. Bahçede de bir o kadar insan, yere yatırılmış bir ineğin etrafında toplanmıştı. Ben ineğin sadece arka bacaklarını ve kalçasının bir kısmını görebiliyordum; tam baktığım anda ineğin ayakları kasıldı ve ineği o anda kestiklerini anladım. İçeri anneme bağırdım: "AA ANNE! BUGÜN KURBAN BAYRAMI! SAKIN BURALARA GELİP DIŞARI BAKMA"
Sonra bir anda salonda bizim asistan Sinan belirdi, suratında müstehzi bir
gülümsemeyle arada bir bana bakarak gazete okuyordu. Bense yan apartımanda olan eğlenceyi ona, yeni gördüğüm bir kokakola reklamı olarak anlatıyordum heyecanla. Anlatırken gözümün önüne gelense bu görüntülerden derlediğim ve anlatıyor olduğum reklamın storyboard'uydu. Kola logosunu hiç görmedim allahtan!
Reklamda çok kırmızı renk vardı, işte tam da bu yüzden kola reklamına dönüştürmüş olmalıyım kafamda.


Vay be!

Rüyamda kokakola gördüm! Hem de reklamının storyboard'unu çizdim. Çok korkutucu bu! Werbungcu yapıyorlar beni kurtar! Kurtaar!

En son Werbung dersinde Sebastian** bize kırmızı, sarı, mavi renklerini verdi ve bu renklerde markalar bulup, o renk seçimi o marka için doğru mu, yanlış mı; neden doğru, neden yanlış tartıştırdı. Elbet kokakola ve kırmızının lafı da geçti, evet..

Kırmızı uçma takımları, kırmızı trambolin, trambolinin çevresinde insanlar düşmesin diye tutulan kırmızı kumaş, çığlıklar, kahkahalar: yaşam budur işteee!







*reklam
**çok sevgili hojam Sebastian Hackelsperger