Thursday 22 January 2009

Sevgilimi bırakıyorum Augsburg'da

Bir anda kendimi çok kötü hissediyorum ben!
Gene aynı herhalde dii mi?
Ayrılıyorum diye kötü hissediyorumdur. Ama bir anda ağlamak geldi içimden. Tut! Ağlamaktan korkmak da yetti artık ama 2005ten beri...
..
Aaa..bak bak! Şimdi o sıkıntı geçiyor gibi!
A aaa!
Nasıl bir maddeyle çalışıyorum ben acaba? Yedinciye sormalı bunu.

...
Bugün Stadt Augsburg'a gidip boşu boşuna ödediğim 40 euro cezayı geri aldım. Ne iyi insanlar. Türkiye'de olsa kim bilir ne çakallıklar yapıp vermezlerdi parayı çünkü elden verilemiyormuş banka hesabıma yatacakmış ama hesabım kapanıyor...N'aaptı etti bavaryalı amca verdi kendi cebinden :)
Almanca konuştuk bu arada vallaha!
Konuşuyorum. Çatlamalı patlamalı olsa da. Anlıyorlar ne dediğimi. Ben de onları.
Nix passiert!

Çok hevesliydim, dialoğumuzu buraya yazacaktım utanmadan tüm hatalariynen ama şimdi üşendim...Şimdi üzülme mevsimindeyim... Yazamicam böyle komik şeyler...Ooof zor yahu. 1.5 sene gene de az değil alıştım...bişeylerine...

Az evel daha beterdim ama...Şuraya yazdığım ikinci paragrafa denk gelen sırada birşey oldu kimyasal yapımda...şimdi daha iyiyim. Uykum var...Sevgilimi de Augsburg'da bırakıyorum...

Kim Gökçe sevgilin kim? kim? kim?

Hangi Gökçe'ye soruyosuooon?
Üçüncüynen dördüncü habire yalan söylerler de...dikkat et.

Asıl önemlisi bu bloga ne olacak??
Ben kendimi gözetlemeye devam edeceğim elbet ama...bu blog...hiçbir fikrim yok şu anda...üzülme mevsimindeyim daha da üzülemeyceğim şimdi tam...

Bu blog bana iyi geldi oysa ki. Yazdırıyor bana...yazdırsın tabii...

neyse ben kapiim artık...görüşürüz gene...




görüşürüz gene...ne fena bir laf gibi geldi bu bana şimdi.
görüşürüz gene sen üzülme der gibi..


yeter..hadi..çok yazdı.

Gökçe bavul yap

Augsburg'daki son perşembemi bitirmek üzereyim. Cumartesi akşamı ise saat 6'da Münih'ten kalkan otobüse olanca eşyamla bineceğim. Koşturup duruyorum şu son günlerde. Nerden nereye koşturmam gerektiğini unutmayayım diye de kendime notlar yazıyorum eve gelince, evden çıkarken, evdeyken!

...ama bu son yazdığımı... ay hala gülüyorum. Yahu bu sabah evden çıkmadan kendime not yazmışım, bavul yapmayı unutmayayım diye ama...tam şimdi eve geldim, odaya bir girdim ki notu o zaman doğru okudum. hahahahahahahahahahahahahahah aaaaaay hahahahahahahahahahahahahahahahah