Tuesday 11 May 2010

Kutsal Tapınak Rüyası

Burgaz, 11.05.2010

Dün gece -ya da bu sabah- rüyamda küçük bir dağın eteğindeyim. Dağın tepesine doğru bakıyorum, dağın malzemesi el büyüklüğüne kırılmış kayalardan mürekkep. Hani üzerine basarak yürüdüğünüzde şıkır şıkır edenlerden. Dağın tepesine baktığımda gördüğüm, bir fotoğraf. Satürasyonu epey kısılmış bir fotoğraf, neredeyse siyah beyaz -bu aralar fotoğraflarıma yaptığım manipülasyon gibi-. Dağın en tepesinde bir tapınak var ya da tapınak benzeri birşey var. O tapınağın olduğu yere çıkmak istesem ne kadar sürer ve ne kadar yorulurum diye düşünüyorum. Düşünürken düşünürken kendimi yolu yarılamış buluyorum. Hemen varıyorum tapınağa. İçi cami gibi bu tapınağın. Tek, karemsi bir oda. Yerle yeşil halı ve zemin yokuş aşağı. Kapıdan girdiğim anda dik bir şekilde aşağı meylediyor zemin. Girişinde ince uzun sütunlar var. Tapınağın dışını hatırlamıyorum. İçerde oranın sahibi ve bakıcısı olarak Fuat duruyor -yeni tanışmış oldğum bir insanı rüyamda görmem nadirdir. gerçi yeni gördüğüm birisi değil tabii. bir de tanıştığım mekanın da önemi büyük-. Fuat'a birşeyler soruyorum. Cevap veriyor, bu arada da girişte sol tarafta yer alan küçük şömneye odun atıyor. Mekanın içinde dört beş tane kedi var. Kedile çok garip ve ürkütücüler. Biri upuzun ve ince, diğeri kocemen yuvarlak kafalı. Genellikle yere yakın yürüyorlar ve herbirinin gözlerinin içi farklı desende. Sarı üstüne siyah, onun üzerine gene sarı, üstüne gene siyah desen. Desenli gözler soğuk ve vahşi bakıyorlar. Kaplan ağırlığında yürüyorlar tapınağın içinde. Bazen ani hızlı hareketlere böcek avlıyorlar. Sanki mekanın içi karanlık ve renkli ama dışarsı aydınlık ve gri, ha ve bir de rüzgarlı.
Koca kafalı kedi, orada yaşayan beyaz örümceklerden yakalamaya çalışıyor. Beyaz örümcek olarak geçiyor rüyada ama halbuki beyaz uzun ince gövdeli, altı bacaklı böcekler bunlar. Bir anda Mineabla peyda oluyor ve kedinin elinden beyaz örümceği kurtarıyor. Ben ona "a aa niye yaptın? burda sistem böyle, kediler beyaz örümcek yiyor" diyorum ama Mineabla diretiyor. Sonra beyaz örümcek Mineablanın suratına zıplıyor, "Mineabla yüxüne zıpladı örümcek". Mineabla kovuyor örümceği, bu sefer koluna zıplıyor; ordan kovunca bacağına zıplıyor, böyle böyle zıplayıp dolanıyor örümcek.

Bu kadar hatırlıyorum...

Bir rüyada Hasan bana sinirlenip bağrıyordu gözlerini aça aça..konu neydi bilmiyorum.

Bir rüyada da arkadaşım bi kız bana bakıp "ay gökçeee, gözlerin küçücük kalmış, gözlerini göremiyorum. çok şişmanlamışsın" diyordu.