Tuesday 29 April 2008

Birden aklıma geldi de

ilkokul ve ortaokulumun müdürleri. İkisinin yaptığı küçük iki konuşmayı birarada hatırlayıverdim birden. Nilüfer Hatun İlköğretim Okulu müdürü Mustafa Bey ve İtalyan Kız Ortaokulu Türk müdürü Gülçin Hanım.

Mustafa denen adamı hatırlıyorum kocamaaan bir adamdı - ama tabii benim o zamanlar iyice yerden bitmekte olduğumu göz önünde bulundurmalı; söz gelimi ben de 70 santim var mıydım acaba??- dikdörtgen bir kafası vardı, her açıdan dikdörtgen. Ha yani hangi açıdan bakarsak bakalım dikdörtgendi, daha çok bir prizmayı andırıyordu diyebiliriz. Bizim sınıf mevcudu 64 kişiydi ilk iki sene, sonra 53'e düşmüştü. Herhalde hatırladığım konuşma da ikinci sınıf zamanlarında cereyan etmişti.
Teneffüs bitmiş, hoca yok, biz de azmaktayız. Çığlık atan kızlar, koca toz topakları halinde sıraların arasında yuvarlanarak yumruklaşan, kareteleşen, önlüklerinin yarısı pantolonlarının içinde yarısı dışında, yakaları bir taraftan kopmuş boyunlarının yanında uçuşan erkek çocuklar. Birden kapı açıldı ve içeri dev girdi. Sus pus, tozlar yere indi. Mustafa Bey, tek kaşı kalkık, meymenetsiz ve yastık gibi suratının en görünmez uzvu olan gözlerini sınıfta gezdirdikten sonra:

"Hayvan herifler! Ahır mı burası?!" dedi.

Sınıftan bu 'hayvan' lafına gülenler olunca da işte aklımdan silinmeyen konuşmasını yaptı:

"Büyüyün artık be! Küfre gülünür mü?! İlerde biri size BOK deyince gülecek misiniz?!"

Biz güldük kıskıs, Mustafa devam etti:

"GÖT deyince!"

Biz daha çok güldük.

"HAYVAN DEYİNCE!"

Bu böyle sonsuza kadar devam etmedi tabii. Son bir küfür edip sınıfı hocaya teslim etti. Hatırlıyorum o gün eve geldiğimde ağzımı ve gözlerimi nasıl da açarak anlatmıştım bu olayı anneme babama. (Bir saniye, ben ikinci sınıftayken babam bizde değildi ki sanırım)

Aynı anda aklıma düşen diğer olay da orta birdeyken cereyan etmişti. Sanıyorum bir rehberlik dersi sırasında Türk müdür Gülçin Hanım'ın derse gireceği tuttu, bu da yetmiyormuş gibi bize kendince yararlı hayat bilgileri vermeye başladı. İşte bunlardan biri benim aklımdan hiç çıkmadı. Bu bilgi sayesinde hayatım kurtuldu, Gülçin hocamı buradan saygıyla anıyorum. Bize verdiği nadide hayat bilgisi tuvalet adabı ile ilgiliydi:

"...tabii bunları bilmek lâzım çocuklar. Arka tarafımızdan ne yaparız? Kaka yaparız değil mi. Şimdi idrarımızı yaptıktan sonra siliniyoruz, temizleniyoruz ama bu silinmeyi hangi yönden hangi yöne doğru yaptığımız önemlidir. Arkadan öne doğru yaparsak arkadaki bir takım mikropları bakterileri öne taşıyabiliriz, bu sağlıklı değildir. Dolayısıyla her zaman önden arkaya doğru yapmamız gerekir bu işlemi. Çok önemli çocuklar..."

İşte bu hassas ve hayatî önem taşıyan bilgiyi ömrüm boyu hiç unutmadım...

3 comments:

Nazli Çetiner said...

anaaaa bunu ben de hatırlıyorum! hatta her tuvalete girişimde aklıma gelir ama kimin dedigini tam hatırlamıyodum.Gülçin hanımmış demek.vay be

gdb said...

hehheh yaaa :)
nostalji insanları oluyoruz yahu...hakikaten

egemuga said...

bende hatirliorum bende bende bende
ve uzun zaman nerden hatirladigimi dusundum bende! of allahim ..
peki ama gulcin hanim diince aklina ayni zamanda bi gun tarih dersinde "yunanlilar da siktir olup gittiler!" demesi gelmedi mi....? ben olsam gelirdiiii...