Saturday 29 May 2010

karacabey'e karacabey'den





1) Hikmet'le Karacabey'e otobüs biletimiz. Ben bileti alırken Hikmet'in soyadını hatırlayamayınca, gişedeki kız da kafadan uyduruvermiş Hikmet'i bana.

2) Bursa otogarı. Bu arada asker yollama mevsimi. Uğradığmız durduğumuz her otogarda çeşit çeşit kutlamalar vardı. İnadımdan hiç fotoğraf çekmedim. Davul zurna göbek atanlar, kah kah göbek atanların arasında ağlıya bağıra bayılan analar, ellerinde fişekler sırtlarında türk bayraklarıyla otobüsün önünde durup gitmesini engelleyip holigan gibi istiklal marşı söyleyenler, ordan oraya koşuşan rengarenk kıyafetli çingene mahalleleri...

3)Panayırda dolanırken, bi alandan ötekine geçmek için çamurlu sulu dar hendekleri atlamak gerekebiliyo. Benim gibi önüne az bakan biri tabii ıslak çamuru üstten kuru zannedip zooortç diye içine girebiliyor. Batarken arkamdan çeken Hikmet tarafından kurtarılıyorum nihihohahu

No comments: