Tuesday 9 October 2007

27.09.2007, 12:20

Pasaport kontrol Munich:

Hallo! Kommen sie aus der Türkei?
-Ja aber ich spreche nicht Deutch..
Sie sprechen sehr gut Deutch!
-Thank you!

Topladık bavulları tren bileti almak için gişe ararken esmer bir kadıncağız farketti bizi. Bir havaalanı çalışanı, önce almanca konuştu biz anlamadık, ingilizce var mı dedik yok dedi, türkçe var mı dedik aaa dedi türk değilim ama var türkçe. Kürt türkçesiyle gösterdi bize yolu. Biletleri aldık iki kişi 29 Avro. Treni beklerken iki tane türk adam geldi yanımıza biz de aynı yere gidiyoruz diye birlikte bindiler bizle. Aktarmasıyla bir buçuk saatlik bir yolculuktan sonra Augsburg…Karşımda Ekin, önce babamı görürü gibi oldum ya da gençliğini görür gibi mi, tam bilmiyorum bir an kafam karıştı o kadar, sonra geçti. Herhalde sonraları içinden habire geçecek olduğum minik Augsburg tren garının ortasında sarıldık.


Bir tren, ve bir tren daha sonra da bir tram ve ondokuz katlı evimizdeyiz. Sıça sıça taşıdık o bavulları üstelik beni boğmakta olan çantalardan biri patlamış olarak çıktı uçaktan, şimdi kirli torbası olarak çalıştırıyorum. Hemen çıktık alışverişe, evin iki adım yanı ALDİ, buranın ucuza ucuz mal satan bir marketi. Bikaç yiyecek birkaç temizlik malzemesi biraz kap kacak çarşaf vs. eve bıraktık tekrar çıktık ünlü sosislerinden yiyelim buraların diye. Bulana kadar öldük açlıktan. Sonra bulmuşken ikişer tane yedik hem de donduk dışarlarda, döndük eve (eve??)

Gece Bach dinledik…

No comments: